ÜYE DERNEKLERİMİZ
OKADER : Orta Karadeniz Asansörcüler Derneği | DAS-DER : Doğu Anadolu Asansörcüler ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | OKASDER : Orta Karadeniz Asansör ve Yürüyen Merdiven İş İnsanları Derneği | MALATYA AS.DER. : Malatya Asansörcüler Derneği | KIRIKKALE AS.DER. : Kırıkkale Asansörcüler Derneği | ADASİAD : Adana Asansör Sanayicileri ve İş Adamları Derneği | ESASDER : Eskişehir Asansörcüler Derneği | AKASDER : Akdeniz Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri ve İş Adamları Derneği | ANASDER : Anadolu Asansörcüler Derneği | BURSAD : Bursa Asansör Sanayicileri Derneği | DENASDER : Denizli Asansörcüler Derneği | DOKAS : Doğu Karadeniz Asansör Sanayiciler Derneği | GAYSAD : Gaziantep Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | GÜNAYSAD : Güneydoğu Anadolu Asansörcüler Derneği | HATASDER : Hatay Asansörcüler Derneği | KAYSAD : Kayseri Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | MERSİN AS. DER. : Mersin Asansör Sanayiciler Derneği |

TASFED DEPREM BÖLGESİ ZİYARET RAPORUNU YAYINLANDI

TASFED  DEPREM BÖLGESİ ZİYARET RAPORU    

 

06 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş ili Pazarcık ve Elbistan ilçeleri 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler ve 20 Şubat 2023 tarihinde Hatay Defne’de meydana gelen 6,4 lük deprem ve bu arada artçı sarsıntılar ile etkilenen bölgelere yönelik olarak Türkiye Asansör Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından 19-22 Şubat 2023 tarihleri arasında ziyaret gerçekleştirilmiştir. 

              Bu ziyarete Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğünden Sanayi ve Teknoloji Uzmanı sn. Mustafa GÜREL ‘de Bakanlığı temsilen katılmıştır. 

             Deprem bölgesinde bulunan sektör mensubu meslektaşlarımıza destek olmak,  incelemeler de bulunmak üzere ziyaret edilen şehirlerde sektörün ve asansörlerin durumuna ilişkin bilgi alınmıştır. Ziyaret Kayseri, Adıyaman, Elazığ, Diyarbakır, Gaziantep, Kahramanmaraş, Mersin illerini kapsamıştır.  Bu ziyarette montaj, bakım hizmeti veren firmalar ile imalat yapılan fabrikalar,  ulaşılabilen depremden hasar almış asansörler incelenmiştir.

          Deprem bölgesi ve yakın illerde titreşimlerden dolayı özellikle ağırlık karkasları kuyu üstünde olduğu pozisyonlarda ağırlıklar kılavuz raylardan ayrılmıştır. Asansörün çalışması durumunda raydan çıkan karşı ağırlık kabin ile çarpışarak hasara sebebiyet vermiştir. Ayrıca karkas dikmelerinin esnemesi sebebi ile yerinden çıkan ağırlıklar kabin üstüne düşmüştür.

Özellikle depremin yıkıcı etkisinin en çok hissedildiği Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde alt yapı eksikliği olduğu, asansör montaj bakım firmaları, A tipi muayene kuruluşlarının bulunduğu binaların yıkılmış olduğu ve Sanayi İl Müdürlükleri  ile iletişimde problemler yaşandığı görülmüştür.

Asansör monte edenler ve yetkili servislerinin personellerinin çalışma esnasında artçı depremlere yakalanmaları dolayısı ile yaşanan depremlerin psikolojik etkilerinin devam etmesi bakım personeli üzerinde olumsuz etkiler yaratmış ve personeller çalışmaktan çekinmektedirler. 

Aynı zamanda depremin riskinin yüksek olduğu yerlerde firmaların personelleri güvenlik açısından ya şehri terk etmişler ya da aileleriyle uğraştıklarından iş yerlerine gelememişlerdir. Deprem bölgesi ve çevre illerinde, deprem sensörleri devreye girdiğinde asansörü tekrar aktif hale getirmeleri gerekmektedir. Yüzlerce asansörün sensörü aynı anda devreye girdiğinden bu hizmeti vermek çok zaman almakta ve hepsi aktif hale gelmeden tekrarlanan artçı depremler nedeni ile asansörlerin devamlı çalışması mümkün olamamaktadır.

 

Görüşülen asansör monte eden firma yetkilileri ve onların yetkili servisleri özellikle deprem sırasında ya da sonrasında asansörün kullanılmasının can kaybına ya da yaralanmaya neden olması halinde hukuken kendilerinin mesul olacağı yönünde kaygı taşıdıkları görülmüştür.  Bu nedenle özellikle Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerinde asansörlerin kullanımının 1 ay süreyle tamamen yasaklanmasını talep etmektedirler.

İmalat yapılan firmalarda ise alt yapıda ve/veya ulaşım enerji vb eksiklikler ve çalışanların depremle uğraştığından veya şehri terke etmeleri sebebi ile işe başlayamadıkları görülmüştür.  Görülen hafif hasarlar olmasına rağmen tezgâhların yerlerinden kayma yaptığı görülmüştür. Bu sebeple tekrar devreye almak için makinelerin bakımının ve ayarlarının yeniden yapılması zaman alacaktır.

Firmaların diğer bir sıkıntısı ticari kaygılardır.  Montaj işleri devam eden şantiyelerin yıkılması, bakımı devam eden binaların yıkılması sebebi ile iş kaybına uğrayan firmaların yeni inşa edilecek binalarda yapılacak olan asansör montajları ve daha sonrasında bakımlarının yapılacak olması bölgedeki firmaları bir nebze iş imkânı sağlayacaktır.  Fakat yapılacak olan bu yeni işler dışarıdan bölgeye gelecek firmalara değil orda bulanan firmalar tarafından yapılmalıdır.

Bir diğer önemli konu da ticari olarak borçların ödenmesi için verilen evrakların ödenip ödenememesi ve bölgedeki firmaların yaşayacağı zorluklar olarak firmalar tarafından dile getirilmiştir.

Makine dairelerinde makine sehpalarının bulunduğu platformların güvenilirliği konusunda nereden bilgi alınacağı ve kuyu duvarlarının durumunun tespitinin nasıl yapılacağı konusunda firmaların endişeleri vardır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından denetlenen binalara yapıştırılan ve binanın hasar durumuna ilişkin bilgi veren kare kodların bağlı olduğu sistem çalışmaması nedeniyle binanın durumu hakkında bilgi alınamamaktadır.  İleriki aşamada bakımı yapılacak binalarda hafif yâda ağır hasarlı olduğunun tespit edilmesinde zorluk çekileceği görülmektedir.

SONUÇ :

Ülkemizde yapısal tasarımda en önemli unsur kuşkusuz depremdir. Asansörlerin deprem güvenliği, depreme asansörlerde yakalanan insanların can güvenliği ve deprem sonrası oluşan hasarın giderilmesi ya da yeniden yapım maliyeti açısından, en az yapısal deprem güvenliği kadar önemli bir konudur.

Özellikle 1. ve 2. Deprem kuşağında Yeni yapılacak asansörlerin, oluşan hasarlar sonrası revize edilip servise verilecek asansörlerde özellikle dikkate alınmakla beraber mevcut asansörlerde de risk analizleri yapılarak tedbirlerin alınması da can ve mal güvenliği açısından yüksek önem taşımaktadır. Bu amaçla TS EN 81-77 Asansörlerin yapımı ve montajı için güvenlik kuralları - Yolcu ve yük asansörleri için özel uygulamalar - Bölüm 77: Sismik koşullara tabi asansörler standardında bilgilendirme yapılmasının önemli olduğunu aşikârdır.      

 Planlı imar yönetmeliği yapılacak düzenlemeler ile İnşaat ruhsatı aşamasında asansörün sismik kategorisi de belirlenmelidir.

            Ayrıca asansörle ilgili tüm mevzuat gözden geçirilerek yeni yapılacak asansörler ile mevcut asansörlerde depremin olumsuz etkilerini önlemek için gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.

TOKİ ile resmi kurum ve kuruluşlar tarafından deprem bölgelerine yapılacak yapılarda asansör şartnamesinde paslanmaz malzemeden yapılan kabin, kat ve kabin kapısı yerine elektrostatik boyalı kabin, kat ve kabin kapılarının kullanılması ithal kullanılan paslanmaz (Nikel-krom) kullanılmaması ekonomimize katkı sağlayacaktır. Bu konuyla ilgili ayrıca bir maliyet analizi paylaşılacaktır.

 

 






Desteklediklerimiz